Du er ikke logget ind
Beskrivelse
Çin, Arap, Iran ve Bizans gibi yerlesik ve derin kültürel köklere sahip toplumlarda tarih yazma geleneginin, konar-göçer Türk ve Mogol topluluklarindan çok daha önce olustugu yadsinamaz bir gerçektir. Bu nedenle göçebeler, tarihte büyük imparatorluklar kurmalarina ragmen yerlesiklerin tarihlerinde, medeniyet alaninda katki saglamaktan uzak toplumlar olarak kabul edilmislerdir. XIX. yüzyilda Türkoloji alaninda yapilan arastirmalar, yerlesiklerin yüzlerce yildir dile getirdigi bu görüsün siki bir tenkide ugramasina neden olmus, Türk ve Mogol tarihinin ilk yazili belgelerinin kesfi, ardinda binlerce yillik sifahi bir gelenek bulunan köklü Bozkir Medeniyetinin varligini ortaya koymustur. Bu nedenle Türk ve Mogol uluslari tarihinin yerlesiklerin gözüyle degil, kendi bakis açilariyla yeniden ele alinmasi ve bu topluluklarin tarihinin içeriden incelenmesi bir ihtiyaç haline gelmistir. Bu baglamda elimizdeki veriler isiginda Türk ve Mogol uluslarinin tarih anlayisini ve sözlü tarihten yazili tarihe geçis asamasinin nasil gerçeklestigini ortaya koymak, her iki milletin tarihine önemli bir katki saglayacaktir.